24 Temmuz 2012

Fill In The Gaps

Hissedilmeyecek kadar alışılmış, tekrarlanmış bir gün daha. Günü hissetmemenin verdiği boşluk hissi. Kaloriferin bunaltıcı sıcağı ve 50’şer dakikalık bunaltıcı kegel egzersizleri. Her sınav konulu video çekiminden önce daha güçlü bir zihin deliği için zihinsel kegeller. Şehirli aksanıyla konuşan köylüler geliyor aklıma. Bilinçaltımın nasıl da çöplüğe döndüğünü hissediyorum. Dünyanın en büyük en çeşitli çöplüğü içinde bulunduğum yalnızlık kokulu günüme eşlik eden bir kız çöplüğümün cennetinde geziniyor. Hayal gücü sen nelere kadirsin. Entelektüel makyajlı zihinlerimizin boyasını tazeliyoruz bir yandan. Kızlar makyajla nasıl bu kadar güzel oluyor şimdi anlıyorum ağzı kokan düşüncelerimizin kazandığı gösterişi görünce. Yapılan bir quickreview bile hayatımızın saçmalığını görmeye yetiyor. Hep bir çaba içinde yaşamak ne kadar acı bir mahkûmiyet. Paradokssuz bir hayat sanırım cennet. Ya da sonsuz kahkahaların sinir bozucu olmadığı bir yer. Her neyse zaten bizler ölümsüzüz. 

Dünyayı kurtarmak için tek gereken fill in the gaps.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder